6 Ağustos 2010 Cuma

SANKİ MESSİ...

Bizim mahallede adı "Arena" olan bir mekan var. Çarşamba Fenerbahçe-Young Boys maçını izlemek için oraya gidenler çok güldüler. Hayır hayır Fenerbahçe'nin yenilmesiyle bir alakası yok.

Fenerbahçe maçlarına has birş ey vardır son beş senedir. Ne zaman gole ihtiyaç olsa genel olarak yedek bekleyen Semih akla gelir. Yine öyle oldu. Fenerbahçe 1-0 yenik sürdürdüğü maçın 60. dakikalarında Arena'daki taraftarlar söylenmeye başladı: "Semih'in zamanı geldi, hadi hoca, olum ya sakatlık olursa iki tane değişti, ne zaman alacaksın maç bitince mi?" Herkesin her şeyi en iyi bildiği güzel memlekette bir kişi vardı ki o en bilge idi. Şu yazıyı yazmamın boynumun borcu oluvermesinin  sebebi de en bilge idi.

Hem stadta hem de Arena'da taraftarların müthiş bir şekilde kurtarıcı Semih'i sahaya davet ettikleri dakikalarda Aykut Hoca da aynı fikirde olacak ki çağırdı Semih'i. Kameralar Semih'i yakın plan çekerken Semih,  bir an önce duruma el koyabilmek için var gücüyle koşuyordu. Allahım bu nasıl bir koşu. Spiker herkesin istediği bu durumu mutlulukla haber verirken Arena'dakiler de alkışlamaya başladı. Gürültülü ortamlarda kısa süreli sessizliğin olabildiği anlardan birinde şöyle buyurdu en bilge:

"Sanki Messi giriyor a.ına koyayım!"

Bu büyülü çıkış sonrası Arena'daki insanlar hep bir ağızdan gülmeye başladı. Herkes hayatının tokadını yemişti. Bu herkese yetmişti. Semih bir Messi değildi, Fenerbahçe 1-0 yenilmişti. Şapka düştü kel göründü, anneler baksın, kral çıplak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder